14 Ocak 2009 Çarşamba

Kehribar


Uzun yoldan geldim
Henüz reçine iken gözlerim, kehribar kadar görkemliydi kalbim
Cebimde dalgalardan ödünç çakıl taşlarım
Önümde gardiyanım-cellâdım, kara kediler
Sevsem her yanım tırmık
Sevmesem ruhum ezik
Fırtınanın garip hüzzam kokusu, yıkandıkça saçlarıma dolanan yosun yeşili
Pişman olmadım, pişman değilim
Biraz daha uzun olsaydı bacaklarım
Belki de orman da yaşamaktan korkmayacaktım
Sahil kasabalarına özendim
Süslendim Pazaryerlerinde gezindim
Terzi oldum, gökyüzünden kendime entari diktim
Ellerimle uçan halılar ördüm,
Kanatlarını ödünç verecek kuşlarla yarıştım
Kaybettim
Zamanın içinde yolumu kaybettim
Gönül yazgımı kaybettim
Bestemi kayıp bir kıtada unuttum
Şarkımın sözlerini unuttum
Sonra her şeyi yeniden yazdım
pentimento yu sevdim
Bir de pandispanya adında bir kediyi
Sonra güneşten geçen kara damlaya karıştım
Denizine döküldüm
Korktum ama yüzdüm, açıldım, daldım derinlerine
Saçlarımı yeniden uzattım
Bahar temizliği yaptım, pencerelerimi açtım, odalarımı havalandırdım,
Kelebekler topladım, yasemin kokan mavi kelebekler
düşlerimi özgür bıraktım...


Emel Garip

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder